Yaz Aylarında Muhakkak Görmeniz Gereken 4 Müze hangileridir?
Efes Antik Kenti, İzmir
Patara, Antalya
Harran, Şanlıurfa
İstanbul Arkeoloji Müzeleri
Efes Antik Kenti – İzmir
Amazonlar tarafından kurulduğu inanılan Efes, 6000 yıllık bir tarihe sahiptir. Tamamen mermerden inşa edilen kent, bir liman kentidir. Bu nedenle de avantajları oldukça fazla ve tarihte de çok dikkat çekmiştir. Döneminde en zengin şehirlerden birisi olarak kabul edilen Efes de o döneme ait kütüphane ve felsefe okulları bulunmaktaydı. Bunun yanı sıra tapınakların da bulunduğu antik kentte iki görkemli büyük kapıdan giriş yapılmaktadır.
Üst giriş kapısında giriş yapıldığında Odeon ve toplantı ile tiyatro gösterilerinin düzenlendiği 1400 kişilik bir anfi ve zamanında Artemis Heykelinin bulunduğu Belediye Binası görkemiyle dikkat çekmektedir. Belediye caddesi üzerinde Domitian Tapınağı, Skolastika Hamamı, imparator Hadrianus onuruna yapılan Hadrianus Tapınağı, dört kadın heykelinin bulunduğu Celsus Kütüphanesi, 24000 kişilik büyük tiyatro ve Meryem Kilisesi görebilirsiniz. Meryem Ana Kilisesi her yıl inanç turizmi kapsamında birçok ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır.
Patara- Antalya
Fethiye ve Kalkan arasında yer alan Patara, aynı isimle bilinen plajla da anılmaktadır. Zamanında çok önemli bir kent olan Patara, Helenistik dönemde kurulmuştur. Yıllardır Caretta- Carettaların yumurtalarını bıraktığı yer olması sebebiyle de deniz bilimciler içinde ayrıca bir öneme sahiptir. Günümüze kadar gelen antik kentin kalıntıları vadinin güneybatı ucunda yer almaktadır. Roma zafer takından yapılmış eserlerden günümüze kadar gelenleri arasında tiyatrosu, hamam tapınak, ana liman, tahıl ambarı ve delikli kemeri bulunmaktadır. Ayrıca Patara’da ki tepelik şehir manzarasını görebileceğiniz en güzel yerlerden birisi olarak da kabul edilmektedir.
Harran Şanlıurfa
Harran, Şanlıurfa’nın 4 kilometre güneydoğusunda yer almaktadır. Yıllardır yerli ve yabacı turistleri ağırlayan bu şehir, daha çok inanç turizmi etkin bir rol oynamaktadır. Tevrat’ta Haran olarak anılan yer olarak kabul edilen Harran’ın tarihi Nuh Peygambere kadar gitmektedir.
Önemli ticaret yollarının kesişmesi nedeniyle de gelişmişlik seviyesi diğer kentlerden daha fazla olan bu antik kentte, astronomi bilimi oldukça ilerlemiştir. Bunun nedeni ay, güneş ve gezegenler kutsal kabul edilmektedir.
İlkçağlardan beri Harran Üniversitesi birçok bilginin yetişmesini sağlamıştır. Bunlar arasında Abbasi hükümdarı Harun Reşit dönemi üniversitenin en çok tanındığı zamanlardır.
Harran kendine özgü evleri, kalesi ve höyükleri görülmesi gereken yerler arasındadır. Harran kalesi ve mimarı kalıntılarının 5000 yıldır ayakta olduğunu da belirtelim.
İstanbul Arkeoloji Müzesi
19. yüzyılın sonlarına doğru müzesi ve bir ressam olan Osman Hamdi Bey tarafından kurulan müze İmparatorluk Müzesi olarak kurulmuştur. Dünyanın en zengin müzelerinden biri olan İstanbul Arkeoloji Müzesi, tarihi yarımada da yer almaktadır. Bir milyondan fazla eserin bulunduğu müzede, , Paleolitik dönemden, Neolitik döneme, Kalkolitik dönemden, Erken, Orta ve Geç Bronz dönemine, Helen döneminden Roma ve Bizans dönemlerine ait eserler bulunmaktadır.
Eski Şark Eserleri müzesi koleksiyonuna da yer verilen müze de Mezopotamya ve Anadolu’nun Yunan öncesi, Arap Yarımadası ve Mısır’ın İslam öncesine ait eserler sergilenmektedir.