Türkiye’de Trekking Yapılacak 5 Şehir
Artık hepimiz sporun sadece koşu bandında koşarak zaman geçirmekten ibaret olmadığını biliyoruz. Bu nedenle pek çok (outdoor) aktivite spor salonlarından daha çok tercih ediliyor. Son dönemlerde ilgiyi üzerine çeken bir spor dalı da trekking adı verilen uzun soluklu doğa yürüyüşleridir. Hem doğa ile iç içe olmak hem de o zorlu koşullarda yaz kış fark etmeksizin yapabileceğiniz bu uzun yürüyüşleri gerçekleştirmek için gidebileceğiniz çok sayıda yer olduğunu biliyor muydunuz? İşte bunlardan birkaçı:
Aladağlar, Niğde
Milli park içerisinde yer alan ve Niğde’ye 60 km uzaklıkta konumlanan bu muhteşem alan, genellikle ilkbahar ve yaz aylarında trekking yapmak isteyenlerin en çok tercih ettiği yerlerden birisi. En güzeli de her gün Niğde’den bu alana otobüs seferlerinin düzenleniyor olması. Arzu edenlerin kamp kurarak da ilerleyebileceği eşsiz manzaralı bir bölge olan Aladağlar’da Yedigöller, Sokulupınar, Kapuzbaşı Şelaleleri, Akşampınarı, Sarımadenler ve Maden Boğazı gibi alanları gezebileceği uzun bir trekking parkuru bulunuyor. Niğde’den hareket eden servisler sizi ya Demirkazık Köyü’ne ya da Çukurbağ Köyü’ne götürüyor ve trekking buradan başlıyor. Bu alandaki en yüksek zirve 3756 metre ile Demirkazık Dağı’nın zirvesidir. Kamp kurmak istemeyenler trekking parkuruna yakın bir konumda hizmet veren konaklama tesisini tercih edebilir.
Kaçkarlar, Artvin
Zorlu yürüyüşleri sevenlerin tercihi olan Trans Kaçkar ve Trans Yayla parkurlarında yapılan bu zorlu yürüyüş tam bir hafta sürüyor. Artvin’den Rize’ye kadar uzanan tam 45 km’lik yorucu fakat zevkli bir yürüyüş. Hevek’te başlayan yürüyüş Ayder Yaylası’na kadar devam ediyor. Başlangıç noktasında ister kamp kurun ister pansiyonlarda konaklayın bu tamamen sizin tercihinize kalmış. İzlenecek güzergâhı tam olarak açıklamak gerekirse, Hevek ’ten başlayıp Olgunlar Yaylası, oradan da Nasraf ve Dilberdüzü Yaylası’na ulaşıyorsunuz. Denizgölü Yaylası’nı da aşınca Kaçkarlar’a ulaşmış oluyorsunuz. Tam bitti derken Olgunlar’a geri dönmeniz gerekiyor çünkü Trans’ı geçmek zorundasınız. Buradan Naletleme Geçidi’ni aşıp, nefes kesen manzaralar sunan Karadeniz Gölü’ne ulaşabilirsiniz. Her anından keyif alacak olan trekking tutkunları bu zorlu yürüyüş sırasında Arhal Kilisesi ve Tek Kale’yi de ziyaret edebilir.
Köprülü Kanyon, Manavgat
Mavi ve yeşilin eşsiz buluşmasına tanık olmak isteyen trekking tutkunların sıklıkla tercih ettiği Köprülü Kanyon, 14 km uzunluğa sahip ve 100 metre derinliği ile Türkiye’nin en uzun kanyonu olma özelliğini taşıyor. Sık sedir ağaçları ile kaplı, Kapadokya’daki peri bacalarına benzeyen doğal yapısı ile dikkat çeken bu vadide yapıyorsunuz yürüyüşünüzü. Köprülü Kanyon Milli Parkı içerisinde yer aldığı için yeme içme ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz mekânlar da bulunuyor. Kamp yapmak isteyenler içinse kamp alanı veya karavanla konaklama yerleri var. Doğayla iç içe huzurlu, keyifli ve mtlu vakit geçirirken yapacağınız trekking sırasında gezebileceğiniz yerler, tarihi Milattan Önce 5. yüzyıla kadar uzanan antik Selge şehri ve tiyatrosu, göz kamaştıran su kemerleri, sarnıçları, agora, Zeus ve Artemis tapınakları.
Likya Yolu, Muğla
Fethiye’den başlayıp Antalya’ya kadar devam eden Likya yolu Türkiye’nin ilk uzun mesafeli yürüyüş parkuru seçilmiş olup, özellikle yabancı turistlerin de ilgi odağında olan eşsiz güzellikte bir yer. 1992 yılında bu parkurun yapımına başlanmış ve 1999 yılında da turizm amaçlı kullanıma açılmış. Hem Akdeniz güzelliği hem de tarihi Antik Likya yapısının birleşimini görebileceğiniz koy boyunca yapılan trekking için gerek sponsor kuruluşlar olsun, gerekse de gönüllü kişiler tarafından parkurun bakımı ihmal edilmiyor. Bu yürüyüş parkurunda görebileceğiniz yerler, Xanthos, Patara, Myra, Simena, Olympos, Sura, Sdyma, Letoon, Phaselis gibi sayısız antik kent yerleşim alanları.
Yeşil Kamp, Doğu Beyazıt, Ağrı
Farklı deneyimler yaşamak isteyenlerin ilk tercih ettiği trekking alanlarından biri olan Yeşil Kamp, ilk önce Ağrı’dan başlıyor ve 97 km uzaklıkta bulunan Doğu Beyazıt’a, oradan da Yürüyüş Eli Köyü’ne varılmasıyla sona eriyor. 1200 rakıma sahip olan bu trekking alanına yaklaşık 6 saatte gidilebiliyor ve bu süreçte yaylalarda yaşayan halk ile tanışma fırsatı buluyorsunuz. Hem trekking hem de farklı kültürleri tanıma amaçlı yapılan bu yürüyüşte misafirperver köy halkı ziyaretçileri hoş karşılıyor, içecek ve yiyecek ikramlarında bulunuyorlar.