Konumu ve verimli toprakları sayesinde binlerce yıldır, yüzlerce imparatorluğun egemenliği altına giren Şarköy, her kültürden bir parça saklamayı başarmış havasında. Her köyünde farklı bir kültürle karşılaştığınız bu şirin kasabanın sokaklarında yürürken, farklı mimarilere sahip yüzlerce yıllık evleri görmeniz mümkün. Şehrin biraz dışına çıktığınız zaman, binlerce yıllık manastırların kalıntılarıyla karşılaşmaksa insana apayrı bir haz veriyor. Bugünkü yazımızda ise Şarköy’ün doğal güzelliklerinden değil, tadı damağınızda kalacak lezzetlerinden bahsedeceğiz. Aman ha şimdiden uyaralım, aç karnına okumayın, fazlasıyla iştah açıcı etkisi vardır!
Bir kasaba onlarca farklı kültüre ev sahipliği yapar da müthiş bir mutfağı olmaz mı? Zeytinciliğin yaygın olduğu Şarköy’de eski usullerle üretilen ve asit oranı çok düşük zeytinyağları mevcut. Tarımcılığın da yine aynı oranda yaygın olması sebebiyle her türlü sebze yetiştiği için, zeytinyağlı yemeklerin her daim taze ve lezzetli olduğu su götürmez bir gerçek, vejetaryenlere duyurulur. Öte yandan Trakya’da hayvancılığın da önemli bir yer ettiğini belirtmek gerek. Burada yiyeceğiniz kırmızı etleri muhtemelen Türkiye’nin başka hiçbir yerinde bulamayacaksınız. Eğer daha iyisini yediğinizi düşünüyorsanız, bilin ki, o etler Trakya’dan gelmiştir.
Bir diğer önemli nokta ise balıkçılık. Şarköy’de balık yiyerek zehirlenme ihtimaliniz neredeyse yok. Çünkü Şarköy, Çanakkale Boğazı’na yakın olmanın avantajını sonuna kadar yaşayan bir yer. Marmara Denizi’nde olmasına rağmen, Trakya’nın en temiz sularına sahip bu kasabanın balıkları da bir o kadar lezzetli. Her mevsimde günlük taze balık bulabileceğiniz bu yerde balık yemeden dönmemenizi öneririz.
Peki neyi nerede yiyeceğiz derseniz, onun için de birkaç öneride bulunalım. Şarköy Limanı üzerinde bulunan Balıkname, gerek soğuk mezeleri gerekse balıklarıyla güneşin batışını izleyip Tekirdağ Rakı’sını yudumlamak için ideal bir yer.
Eğer biraz şehirden uzaklaşmak istiyorum diyorsanız, Hoşköy’deki Megali adlı restoranı tercih edebilirsiniz. Sadece kendi tuttukları balıkları servis eden bu işletmede geç saatlere kalırsanız balık bulamama ihtimaliniz epey yüksek. Trakya’nın leziz kırmızı etlerini yemeniz içinse fiyat performans bakımından diğerlerinden ayrılıp başı çeken iki yer var, Yakamoz ve Mahmut’un Yeri. Mahmut’un Yeri, kendi özel soslarıyla marine ettiği onlarca çeşit et sunuyor. Yemeğin üstüne künefe yemeyi de sakın unutmayın. Diğer seçenek olan Yakamoz ise Eriklice Köyü’nün içerisinde yer alıyor. Küçük ve salaş bir yer olan Yakamoz, dünyaca ünlü restoranlarla boy ölçüşecek kalitede etleriyle ünlü bir yer. Sabah kahvaltıları için ise İğdebağları Köyü’ndeki Ganohora’yı tercih edebilirsiniz. Çalışanların tümünün köyde ikamet edenler olduğu, güzel bir deniz manzarasına sahip bu yerin çiğ böreğini yemeden geçmeyin