Eski adı Halikya olan Madam Martha Koyu, bize sorarsanız Burgazada’nın en güzel yerlerinden biri. Yassıada’nın tam karşısında yer alan ve aşağı yukarı 1 kilometrelik bir alan kaplayan Madam Martha Koyu, mavi ve yeşilin birbiriyle en uyumlu olduğu yerlerin de başını çekiyor.
Madam Martha Koyu’na Nasıl Gidilir?
Burgazada Vapur İskelesi’nde indikten sonra sağdaki yolda 20 dakika civarı yürüyerek ulaşıyorsunuz bu saklı koya. Dik yokuşlu merdivenleri her ne kadar korkutucu görünse de biraz indikten sonra nefesinizi kesen bir manzara ile karşılaşıyorsunuz. Marmara’nın kendine has mavisi ve Burgazada’nın yeşili ile birlikte bir tabloyu andıran Madam Martha Koyu sizi bekliyor merdivenlerin ucunda.
Madam Martha’nın Hüzünlü Hikâyesi
Koyun adının değişmesine ve Halikya isminin unutulmasına sebep olan bir hikâye var elbette. Lübnanlı bir Ermeni olan Martha Arat, herkesi büyüleyen bir güzelliğe sahipti. Güzel olmasının yanında yetenekleri ile de tüm dikkatleri toplayan Martha aynı zamanda bir balerindi. Yıllar ilerleyip evlilik vakti geldiğinde Martha, kendisi gibi bir Ermeni olan Berc Kazar ile mutlu bir yuva kurdu. Fakat Martha’nn kimilerine göre bir kusuru vardı. Gerek davranış gerek giyim kuşam olarak İstanbul Ermenilerine hiç benzemeyen Martha, denize çıplak olarak giriyor ve denizden topladığı renkli taşlarla takılar yapıyordu. Akşamları ise giydiği açık saçık elbiseleriyle iskelede Berc’i bekliyordu. Martha’nın giyimi ve diğerlerine göre farklı olan hareketleri dedikoduların çıkmasına sebep oldu. Martha’nın kulağına kadar gelen bu dedikodular, Martha’nın omuzlarında büyük bir yük olmuştu. Kaldıramadı… Geride bıraktığı notta sadece “Artık rahat edersiniz…” yazıyordu. Fakat kimse rahat edemedi. Tüm halk yasa boğuldu. Yaşanan bu olayların ardından ise koyun adı Madam Martha Koyu olarak anılmaya başlandı.
Kamp Tutkunlarının Buluşma Noktası
Hikâyenin hüznünden midir bilinmez, bir başka sessiz Madam Martha Koyu. Bu sessizlik ve sakinlik de huzur arayan kamp tutkunlarını cezbediyor haliyle. Nisan ayından itibaren kamp yapanların uğrak adresi olan bu koy, genellikle üniversiteli gençler tarafından tercih ediliyor. Sert rüzgârlardan sığınma yeri olarak da kullanılan koy, manzarası ve el değmemiş doğasıyla da kamp yapmak isteyenler için biçilmiş kaftan. Fakat öte yandan ada halkı kampçıların yaktığı ateşlerden oldukça korkmuş durumda. Bilinçsiz olarak yakılan ateşler, bazı kampçıların kendi çöplerini toplamaması ve tuvalet ihtiyaçlarını ormanlık alanda gidermeleri de zaman zaman tartışmalara yol açabiliyor. Hatta ve hatta bazı kampçıların yakınlardaki evlerin kapılarını çalıp tuvaletlerini kullanmayı ve yiyecek içecek rica etmeleri de bardağı taşıran son nokta olmuş. Siz siz olun zorunda kalmadıkça civardaki evleri rahatsız etmemeye özen gösterin.
Madam Martha Koyu’nda Yeme İçme
Koy civarında bir yeme içme tesisi ne yazık ki yer almıyor fakat çevrede yer alan ufak büfelerden su ve kuru gıda gibi temel ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsunuz. Öte yandan yine aynı büfelerde duş, şarj ve tuvalet gibi hizmetler de sunuluyor sizlere. Fiyatlara gelecek olursak normalin neredeyse iki katı. Bu sebeple temel ihtiyaçlarınızı ve kuru gıdalarınızı önceden götürmeniz sizler için en mantıklı ve ekonomik yol olacaktır. İskele civarındaki marketlerden ise mangalla ilgili ihtiyaçlarınızı karşılayabilir ve belli alanlarda ateş yakarak karnınızı doyurabilirsiniz.
Madam Martha Koyu’nu Ziyaret Edecekler İçin Tavsiyeler
Gitmeden önce mutlaka hava durumunu kontrol edin. Zira şiddetli bir yağmur yağdığında saklanıp korunabileceğiniz bir yer ne yazık ki yok. Öte yandan erken gitmenizin yararı büyük olabilir. Bazı zamanlarda yer bulmak imkânsıza yakın oluyor. Bir diğer husus ise yanınızda mutlaka el feneri bulundurmanız. Yeterli ışık kaynağının olmadığı Madam Martha Koyu’nda bir de hava kapalıysa karanlık sebebiyle çadırdan çıkamayacak olmanız biraz can sıkıcı olabilir. Yine daha önce söylediğimiz gibi ada halkı yakılan ateşler ve çöpler konusunda oldukça hassas. Zaten geçmiş zamanlarda bu sebeplerle oldukça fazla olayın çıktığı Madam Martha Koyu’nda biraz daha hassas olup büyük ateşler yakmamaya ve giderken arkanızda çöp bırakmamaya da özen gösterin.