Küba'da Mutlaka Deneyimlemeniz Gereken 4 Şey
Karayipler'de bir ada ülkesi olan Küba'nın nüfusunu Afro Kübalılar, İspanyol göçmenler, Çinliler ve Avrupa-Afrika karışımından oluşuyor. UNESCO'nun yaptığı araştırmaya göre en çok merak edilen ülke olan Küba'da sağlık, eğitim ve barınma ücretsiz. Uluslararası alanda başarılar elde etmiş doktorlar yetiştiren Küba'da devrim sonrası yürürlüğe alınan karne uygulamasıyla devlet her ay halka düzenli olarak süt, pirinç, et, tuz, yumurta ve un yardımı yapıyor. Ayrıca her çocuk için ebeveynlere 7 yaşına kadar günde bir litre ücretsiz süt alma hakkı tanınıyor.
Amerikalı yazar Ernst Hemingway'in Çanlar Kimin İçin Çalıyor ve Yaşlı Adam ve Deniz adlı romanlarını Küba'da yaşadığı dönemde yazması ve Fidel Castro'nun yakın arkadaşı Frida Kahlo'nun kocası Diego Rivera'nın yaptığı 196 metre boyundaki dünyanın en büyük resminin Küba'da bulunması, ülkenin dikkat çekici özelliklerinden sadece biri. Ayrıca Küba halkı, Türkleri sevmeleriyle biliniyor. Hatta Havana'da bir parkta Mustafa Kemal Atatürk Büstü bulunuyor. Karayipler'de bulunması sebebiyle de Küba'nın kumsalları ve plajları mutlaka görülmeye değer.
Puro içmeden veya sevdiklerinize almadan ülkeden ayrılmayın.
Sahip olduğu coğrafya ve iklim şartları nedeniyle dünyanın en özel tütünlerinin yetiştiği Küba, dünyaya adını purolarıyla duyurmuş bir ülke. Filmlere dahi konu olmuş purolar, sanıldığı gibi bakire kızların bacaklarında sarılmasa da önemli aşamalardan geçerek özenle sarılıyor. Hatta ve hatta puro fabrikalarında çalışan şefler, işçilerine mesai saati sonuna kadar kitap okuyor.
Küba'da puro alırken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta sokak satıcıları. Genellikle yolda yürürken yanınıza yaklaşıp puro satmak isteyen satıcılar, puroları fabrikada çalışan bir arkadaşından aldığını söyleyerek size satmaya çalışacak. Kendisine inanmayın. Küba'da devlet denetimi üst seviyede olduğu için sokak satıcılarından alacağınız puro, gerçek Küba purosu değil. Satın alabileceğiniz en uygun yer ise ''La casa del habanos'' adındaki devlet mağazası.
Uluslararası Havana Bale Festivali'ne katılın.
Her yıl ekim veya kasım ayları içerisinde düzenlenen Uluslararası Havana Bale Festivali'ne dünyanın dört bir yanından dansçılar katılıyor. Eğlencenin ve dansın dibine vurulduğu festival Küba ve Amerika için de önemli bir anlam taşıyor. 2016 yılında ilk defa Amerikalı grupların katıldığı festival, iki ülke arasındaki diplomatik sorunları yumuşatmayı başarmış. Katılımcılar, temsil ettikleri ülkelerin geleneksel bale figürlerinden örnekler sergiliyor.
Musea de la Revolucion'u (Devrim Müzesi) ziyaret edin.
Küba Devrimi öncesi başkanlık sarayı olan bina devrimciler tarafından restore edilerek müze haline getirilmiş. 1950'ler, Küba Devrimi ve Bağımsızlık Savaşı dönemine ait eserlerin yoğunlukta olduğu Devrim Müzesi, Küba'nın sosyalist sisteme nasıl geçtiğini kanlı canlı örneklerle gözler önüne seriyor. Fidel Castro, Che Guevara, Batista, Raul Castro ve Küba tarihinde yer etmiş daha birçok ismin özel eşyasının sergilendiği müzede Che Guevara ve Camilo Cienfuegos'un gerçek boyutlarda yapılmış balmumu heykelleri yer alıyor.
Excurison de Cayo Largo del Sur'a (Cayo Largo Adalar Turu) katılın.
Küba'yı gezmek, tanımak ve anlamak için ziyaretçilerin oluşturdukları rotalar genellikle yetersiz kalıyor. Bu nedenle en iyi tercih devlet tarafından düzenlenen turlara katılmak. Bu turlar arasında en özel olanı ise Excurison de Cayo Largo del Sur. Sabah saat 04.00'te konakladığınız yerden Havana Havalimanı'na götürülüyorsunuz. Uçakla havalandığınızda altınızda kalan harika doğa manzarası eşliğinde yolculuk gerçekleştiriliyor. Uçağın indiği adadan katamaran tarzı bir tekneyle yolculuk başlıyor. İlk olarak iguana adasına gidiliyor ve burada iguanalar besleniyor. Daha sonra snorkeling aktivitesi için diğer adaya yolculuk yaşıyor. Beyaz kumların okyanusla buluştuğu noktadan, altınızdan geçen vatozları izliyor, adanın arka tarafından deniz yıldızlarıyla fotoğraf çekiliyorsunuz. Son olarak yunuslarla yapılan yüzme eylemiyle birlikte yemeğe geçiliyor. Karınlar doyduktan sonra ise Küba'nın altın plajlarından bir tanesi olan 'Playa Sirena'ya gidiliyor. Burada denizin, kumun ve güneşin tadını çıkarıyorsunuz. Saat 21.00’i gösterdiğinde ise Havana Havalimanı'na dönmüş oluyorsunuz.