Konya’da Gezilecek Yerler


Yüzölçümü bakımından Türkiye’nin en büyük ili olan Konya, tarih öncesi çağlardan bu yana birçok kültüre ev sahipliği yaptı. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi olarak kabul edilen ve UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Çatalhöyük, Konya sınırları içerisinde bulunuyor. Anadolu Selçuklu Devleti’nin de başkentliğini yapmış olan Konya, bünyesinde Mevlânâ gibi bir değeri barındırıyor. Şimdi sizlerle, birçok tarihsel zenginliğe sahip olan bu güzide kentin gezilecek yerlerine yakından bakalım.


Mevlânâ Müzesi


Mevlânâ Celalettin Rumi’nin aşk ve kendini bilmeye yönelik felsefesi yüzyıllardır insanlığı etkiledi ve etkilemeye de devam ediyor. UNESCO aldığı kararla, 2007 yılını Mevlânâ Yılı olarak kabul etti ve o yıl Mevlânâ’nın hoşgörü felsefesi, yıl boyunca düzenlenen etkinliklerle anıldı. Tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra Mevlânâ Dergâhı, yeniden düzenlenerek müze haline getirildi. Müzede sergilenen; çeşitli el yazmaları, dergâh eşyaları, sabır taşları, günümüzdeki kemanın öncüsü sekiz telli keman ve elbette ki Mevlânâ’nın Yeşil Kubbe olarak bilinen türbesi, ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken şeyler arasında.


Alâeddin Tepesi


Sultan Alâeddin Keykubad, şehrin her yerine hâkim olabileceği bir saray yaptırmak ister, fakat şehirde böyle yüksek bir tepe bulunmaz. Sultan, hemen bir ferman çıkarır ve halkın vergilerini bir çuval toprakla ödemelerini ister. Getirilen topraklar aynı bölgeye yığılır ve oldukça büyük bir tepe meydana gelir. İnsan yapımı bu tepenin, sıkıştırılmamış olmasından ve çevre etkilerinden dolayı her yıl 2 santimetre küçüldüğü söyleniyor. Günümüzde, dünyanın en büyük ışıklı kavşağı olarak kabul edilen Alâeddin Tepesi’nde Selçuklu mimarisinin güzelliklerini gezdikten sonra, yeşilliklerin arasındaki park ve çay bahçelerinde dinlenebilirsiniz.      


Konya Tropikal Kelebek Bahçesi


Avrupa’nın en büyük tropikal kelebek bahçesi unvanına sahip olan bu yer, 1600 metrekarelik kelebek uçuş alanını ve böceklerin tanıtıldığı müzeyi bünyesinde barındırıyor. İçerisinde gezi parkurlarının da yer aldığı Konya Tropikal Kelebek Bahçesi, ziyaretçilerini masal diyarlarına götürüyor. Tropikal bitkilerin ve çok sayıda yeşil alanın içinde gezerken, kendinizi Amazon ormanlarındaymış gibi hissedeceksiniz. Ayrıca böcek, kelebek ve bitkiler, çocukların ilgisini çekmek için çizgi film hâlinde tanıtılıyor. İnsanlara bitki ve hayvan sevgisini aşılamaya yönelik yapılan birçok sosyal projeyi göz önünde bulundurursak, buranın aynı zamanda bir eğitim mecrası olduğunu da söyleyebiliriz.


Çatalhöyük


Yerleşik toplumsal hayata geçildiğinde, avcılık ve tarım gibi sosyal değişimlere tanıklık eden Çatalhöyük, 18 Neolitik yerleşim katmanından oluşuyor. Burada, yerleşik hayatı simgeleyen rölyefler, heykeller, duvar resimleri ve diğer sanatsal yapılar mevcut. Çatalhöyük’te, sokakları olmayan, birbirine bitişik ve içlerine çatılarından girilen evler bulunuyor. Evlerin içerisinde en az bir tane platform bulunuyor ve bu platformlara hediyelerle beraber ölülerini gömüyorlar. Kapılan kazılar sonucunda ortaya çıkan heykelcikler, ana tanrıça kültürünün başlangıcı ve dönemin inanç yapısı konusunda bilgiler veriyor. Çatalhöyük Neolitik Antik Kenti, herhangi bir yönetici veya ruhani sınıf bulunmadan, eşitlikçi bir yaşamı temsil ettiği için de oldukça büyük bir öneme sahip.


Tuz Gölü        


Türkiye’nin tuz ihtiyacının %40’ı, Konya ve Aksaray illerinin kesiştiği bölgede yer alan Tuz Gölü’nden sağlanıyor. Tuz Gölü; meteorolojik suların yeraltından geçip, daha önce oluşmuş olan tuz kütlelerini eriterek tektonik hatlar boyunca yüzeye çıkarmasıyla oluşuyor. Tuz Gölü’nü ziyaret ettiğinizde, gölün çevresinde bulunan dükkânlardan, göl sayesinde üretilmiş ve farklı minerallerden oluşan kozmetik ürünleri satın alabilirsiniz. Aynı zamanda, çıplak ayakla gölün içinde yürüdüğünüzde, burada bulunan minerallerin cildinizi beslediğini hissedeceksiniz.


Sille Köyü  


5000 yıllık bir yerleşim yeri olan Sille Köyü, farklı kültürlerin bir arada yaşadığı ve aynı zamanda da Hristiyanlık dünyası için oldukça önemli bir merkez. Duvarlarında Roma mimarisinin kullanıldığı Aya Elena Kilisesi, Bizans İmparatoru Constantin’in annesi Helena tarafından, milattan önce 327 yılında Sille’de inşa ettirildi. Konya’ya gittiğinizde farklı yerler görmek isterseniz; mağara ve taş evleriyle, tarihi mezar ve su yollarıyla Sille, sizlere unutulmaz bir tecrübe yaşatacak.     

KATEGORİLER