Kapadokya’da Gezilecek Yerler
Güzel atlar ülkesi olarak adlandırılan Kapadokya’da gezmelere doyamayacağınız bir tatil sizi bekliyor. Peri bacalarından mağara otellerine yer altı şehirlerinden eşsiz vadilerine kadar uzanan gezi listesi sayesinde büyülü anlara hazır olun. Her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği bu şehirde her bölge ayrı bir dünyanın kapısını ziyaretçilerine açıyor.
Temenni Tepesi
Kapadokya’ya tepeden bakmak için eşsiz bir fırsat sunan Temenni Tepesi Ürgüp’te sizleri selamlıyor. Bizans zamanlarına kadar uzanan tarihi ve yıllar boyunca sayısız kültüre ev sahipliği yapması ile bilinen bu belde de manzaranın güzelliği ile büyülenmemek mümkün değil. Temenni Tepesi dönemin önemli isimlerinden meydana gelen iki büyük mezarı da bünyesinde barındırıyor.
Göreme Açık Hava Müzesi
Türkiye’nin en gözde açık hava müzelerinden biri Göreme’de bulunuyor. Gezerken kendinizi bambaşka bir dünyada hissedeceğiniz bu yerde sayısız doğal oluşum var. Kayaların içine oyulmuş olan bu yerde birçok şapel görebilirsiniz. Bir hayli keyif alacağınız Göreme Açık Hava Müzesi gezinizde kayaların içerisinde bulunan kiler, ev, yemekhane ve daha bir sürü yeri görebilirsiniz. Tarihi en ince ayrıntısına kadar size sunan Göreme Açık Hava Müzesi ayrıca UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alıyor.
Asmalı Konak
Yıllar öncesinde televizyon aracılığıyla evlerimize misafir olan Asmalı Konak bütün ihtişamı ile ziyaretçilerini karşılıyor. Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin uğradığı yerler arasında bulunan bu konakta dizi çekiminde kullanılan alanların açıklamalarını da sunuyor. Kapadokya mimarisini yakından görmenizi sağlayan Asmalı Konak geçmişin izlerini ilk gün ki tazeliği ile korumaya devam ediyor.
Ihlara Vadisi
Yemyeşil bir güzelliği ziyaretçileri ile buluşturan Ihlara Vadisi’nde bol oksijenli bir gezi sizi bekliyor. Kilise ve oyukları tek tek inceleyerek yapacağınız bu geziyi dilerseniz balon turları eşliğinde de gerçekleştirebilirsiniz. İlk başta gözlerde büyüyen basamaklar yavaş yavaş aşıldıkça sonunda sunduğu manzara ile tüm yorgunluğunuzu alıp götürüyor. Ihlara Vadisi’nde eşsiz bir keşif deneyimi yaşamanız mümkün.
Hacı Bektaş Veli Külliyesi
Büyük mutasavvıfın külliyesine ev sahipliği yapan bu yer mutlaka görülmesi gereken noktaların başında geliyor. Günümüzde müze olarak hizmet veren Hacı Bektaş Veli Külliyesi tarihi dokusunu hala koruyor. Eski zamanlarda Yeniçeri Ocağı’nın merkezi olarak kullanılan bu yerde yeniçeri kazanlarını görmeniz mümkün. Ayrıca zikirlerin yapıldığı ibadet odaları ve değişik tarzda ki yemekhanesi ile yüz yıllar öncesinde yaşanan o dönemi biraz da olsa tanıyabilirsiniz.
Paşabağ
Dev peribacalarını en iyi görebileceğiniz yerlerin başında Paşabağ geliyor. Rüzgarlı havalarda sizi kum fırtınasına sokması muhtemel olan bu yere giderken tedbirli olmanızda fayda var. En eki peribacalarından yeni yeni meydana gelen peribacalarına kadar sayısız oluşumu burada görebilirsiniz. Uzun yürüyüşlerin vazgeçilmezi olmaya aday olan bu yerde küçük dükkanlarda bulunuyor. Paşabağ’a gelip de peribacalarının büyüsüne kapılmamak imkansız.
Derinkuyu Yer Altı Şehirleri
Kapadokya’da peribacaları ve balon turlarından sonra en çok ziyaret edilen yer altı şehirleri sizi oldukça gizemli bir dünyaya götürüyor. Yüz yıllar öncesine dayana tarihi ve akıllara sayısız soru işareti bırakan yapısı ile görenleri kendine hayran bırakan bu yerde zamanın nasıl geçtiğiniz anlamak hayli zor. Ancak yer altı şehirlerini gezmeden önce herhangi bir sağlık probleminizin olmadığından emin olmanız gerekiyor. Bir süreliğine kapalı bir alanda kalma düşüncesi size korkunç geliyorsa yer altı şehirlerini gezerken zorlanabilirsiniz. 8 kattan oluşan bu yer altı şehrinde misyonerler okulu, vaftiz havuzu, günah çıkartma yeri ve günlük ihtiyaçların karşılanabileceği sayısız yer mevcut.
Üç Güzeller
Uçurumun kenarında bulunan üç adet peribacasından alıyor. Üç Güzellere geldiğiniz anda dikkatinizi yan yana duran üç peribacasından başka bir yere vermeniz oldukça zor. En güzel fotoğrafların arka fonunu oluşturan bu yerdeki atmosfer sizi anında içerisine alıyor. Bu etki belki de Üç Güzeller’in sahip olduğu efsaneden geliyor. Bir çobana aşık olan prensesin çoban ile hayatını birleştirmesi ardından yaşananları anlatan bu efsanede Üç Güzelleri prenses, çoban ve çocukları olarak adlandırmak da mümkün.