Avrupa’da Bahar Kırıntısı


Her mevsim içerisinde kendine özgü güzellikler barındırsa da ilkbahar, mutluluğun, neşenin ve en önemlisi de güneşin habercisidir. Bu nedenle ilkbaharın gelişi çoğu insan tarafından özeldir. Yaz tatili planınızı yapıyor ve harika kumsallarda denize girip güneşlenmenin haylini kuruyor olabilirsiniz veya kışın kayak takımlarınızı ayağınıza geçirip uçsuz bucaksız dağlardan kaymanın keyfini sürmeyi planlayabilirsiniz. Ancak ilkbaharı asla atlamamanızı tavsiye ediyoruz. Bu mevsimde Avrupa’da hayat tekrardan başlıyor ve hayat daha renkli oluyor. Siz de tatilinizi hangi mevsimde yapacağınıza karar vermekte zorlanıyorsanız, ilkbahar aylarında hangi Avrupa şehirlerine gidilir, doğayla eğlenceyi bir arada nasıl harmanlarsınız, sizler için anlatıyoruz.

Amsterdam, Hollanda

 

Amsterdam son yılların en çok ziyaret edilen Avrupa şehirlerden bir tanesi. Şehrin tarihi yapısının yanı sıra doğayla iç içe olması da turistleri oldukça cezbediyor. Özellikle ilkbahar aylarında tüm şehrin rengarenk laleler kaplıyor. Ucu bucağı olmayan tarlalarda rengarenk lalelerin arasında gezinmek insanlara farklı bir terapi yöntemi sunuyor.

Amsterdam’ı özel kılan yalnızca laleleri değil. Şehir birçok tarihi yapıyı da içinde barındırıyor. 17. yüzyıla geri dönmek isteyenler için harika bir fırsat sunan Amsterdam’da dilediğiniz gibi gezebilir, kanoyla kanallarda huzurlu bir tura çıkabiliyorsunuz. Tatilde eğlence arayanlar içinse dünyaca ünlü Red Light District ziyaretçilerine eşsiz eğlence fırsatları sunuyor.

Londra, İngiltere

 

Avrupa’nın en çok yağış alan şehirlerinden biri olan Londra’da baharın gelişi adeta festivale dönüşüyor. Bulutların dağılıp güneşin yüzünü göstermesiyle insanların çoğu Hyde Park’ta güneşlenmeye gidiyor. Sıcağın hafif hafif insan teninde hissedilmesiyle Londra’da göl sezonu açılmış oluyor. Ayrıca nisan ayında şehirde Paskalya kutlamaları oluyor. Envaiçeşit kostümlerle sokaklara dökülen insanları görmek insanın içine neşeyle dolduruyor.

Diğer Avrupa şehirlerine kıyasla Londra’da görülmesi gereken bin bir çeşit tarihi yapı bulunuyor. London Eye’dan Big Ben’e, Buckingham Sarayı’ndan Londra Kalesi’ne kadar çok uzun bir gezilecek yerler listesi bulunuyor. Ayrıca başlangıç meridyeni olarak kabul edilen 0 derece boylamı Greenwich kasabasından geçiyor.

Belgrad, Sırbistan

 

Belgrad, tarihiyle, doğasıyla ve gece hayatıyla ziyaretçilerine eşsiz bir tatil fırsatı sunuyor. Üstelik baharın gelişiyle birlikte sezon açılıyor ve gençler şehre akın ediyor. Nehir kıyısına kurulmuş olan şehrin en büyük özelliklerinden bir tanesi de bahar aylarının gelmesiyle birlikte ortaya çıkıyor. Mart ayıyla birlikte doğa kendisini yavaş yavaş göstermeye başlıyor. Size de bu mucizeyi Ada Huja, Tasmajdan Park, Ada Medjica veya Ada Ciganlija’da yaşamak kalıyor.

Belgrad, her kesimden insanın zevkine hitap ediyor. Dileyenler şehrin tarihine tanıklık ederken dileyenler de hayvanat bahçelerinde vahşi hayvanlarla baş başa vakit geçirebiliyor. Belgrad’da ondan fazla müze bulunuyor. Yani sadece müzeleri gezmek bile en az 5 gün sürüyor. Belgrad’a gidip de mutlaka görmeniz gereken yerler arasında Aziz Sava Katedrali, Belgrad Kalesi ve Nikola Tesla Müzesi bulunuyor.

Budapeşte, Macaristan

 

Macaristan’ın başkenti olan Budapeşte’de de ilkbahar, güzellikleriyle birlikte geliyor. Her mevsimin ayrı güzel yaşandığı Budapeşte’de ilkbahar, ayrı bir tatta yaşanıyor. Bunun en büyük nedeni ise Tuna Nehri’nin hemen yanında olması. Güneşin yavaş yavaş yeryüzünü ısıtmasıyla doğal güzellikler baş gösteriyor ve Budapeşte bambaşka bir kimliğe bürünüyor. Üstelik baharın gelişiyle birlikte mart ayında Bahar Festivali gerçekleştiriliyor. Bu festivalde çeşitli konserler veriliyor, filmler gösterimleri oluyor ve tiyatro oyunları sergileniyor. Baharın gelişiyle birlikte insanlar da adeta kış uykusundan uyanıyor.

Budapeşte’de bahar ayının gelmesi sadece doğal güzellikleri ortaya çıkartmıyor. Her mevsim güzel olan şehirde gezilip görülebilecek birçok mimari eser bulunuyor. Özellikle katedral ve bazilika bakımından zengin olan Budapeşte, barok dönemi eserlerinin modern çağla buluştuğu eşsiz bir nokta. Şehrin en ünlü turistik yerleri arasında Budin Kalesi, Matthias Kilisesi, Aziz Stefan Bazilikası ve Kahramanlar Meydanı bulunuyor. Sanatın mimariyle buluştuğu yer olan Budapeşte, aşıkların da sıklıkla tercih ettiği Avrupa şehirlerinden bir tanesi.

 

 

 

 

KATEGORİLER