Almanya’da Gezilecek Yerler
Büyük ve yerleşmiş tarihi ile bilinen Almanya, dünyanın en esaslı göç bölgeleri arasında yerini alıyor. Avrupa’nın batı ve orta kısımlarında yayılım gösteren bu ülke, özellikle hava sıcaklarının arttığı yaz ve ilkbahar aylarında yoğun bir gezgin popülasyonunu ağırlıyor. Festivalleri, fırınlarından çıkan taze ve lezzetli ürünleri, disiplinli insanları, mimarisi ile bilinen bu ülke gezginlere birçok aktivitenin kapılarını açıyor. Bu köklü tarihe yakından göz atmakta, gezinizi önceden planlamanızda fayda var.
Berlin
Berlin, tarih kokan atmosferi, rengârenk gece hayatı, daracık sokakları ve sanatsal yanı ile ilgi toplayan bir başkent. Berlin, Almanya’yı hissetmek için keşfedilmesi gereken yerler listesinde ilk sırada yer alıyor. Kentin merkezi bölgesinde, Postdamer Meydanı dikkatleri üzerine topluyor. Bilindiği üzere 1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılmasından bir müddet sonra önem kazanan bu nokta oldukça önemli bir geçmişe sahip. Avrupa’nın ruhunu hissettiren meydanda ister ufak bir yürüyüşe çıkıp canlı caddelerinde alışveriş keyfi ise bambaşka. Berlin’de bulunan, Charlottenburg Sarayı, Brandenburg Kapısı, Bellevue Sarayı, Berliner Dom, Gendarmenmarkt, Olympiastadion gibi sanatsal ve mimari şâheserleri dolaşıp tarihsel anlara tanık olmak yeni bir perspektif kazandırıyor.
Münih
Münih, 1.5 milyon nüfusu ile karşımıza çıkıyor. Bavyera eyaletinin başkenti olarak bilinen Münih’te, Theatinerkirche, Munich Residenz, Frauenkirche, BMW Müzesi, Nymphenburg Sarayı ve İngiliz Bahçesi şehrin sayılı gezilecek yerlerinin başında geliyor. Eski medeniyetlerin izini taşınan meşhur meydanları ve gotik tarzda kiliseleri ile boy gösteren kent, asıl şanını Oktoberfest ile anılan bira festivali ile duyurmuş durumda. Milyonlarca insan tarafından rağbet gören bu festival, ülke için önemli bir ekonomi sağlıyor. Her gün birçok insanı ağırlayan Marienplatz, 1158 yılından beri şehrin başlıca meydanı olarak hükmünü koruyor. St. Peter Kilisesi, Mariensaule ve Neues Rathaus da çevrede karşılaşabileceğiniz diğer eserler arasında bulunuyor.
Frankfurt
Frankfurt, sanat sergileri ve müzeleri, görülmemiş tarihi yapıları ve şenlik dolu fuar organizasyonlarıyla ziyaret edenleri etkisi altında bırakıyor. Frankfurt Katedrali, St. Paul Kilisesi, Goethe’nin Evi ve Senckenberg Müzesi keşfedilmesi gereken tarihi, eşsiz bölge ve yapıları oluşturuyor. Frankfurt Zoological Garden ve Palmengarten yeşil yapısı ile doğaseverleri hayran bırakıyor.
Goslar
Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinde bulunan bu kasaba, 1992 senesinde UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yerini alıyor. Kaisepflaz bilinen bir kilise olarak görülmeye değer, bunun yanında merkezinde konumlanan 231 basamaklı kilise, kasabanın manzarasını birebir görmek için bir fırsat sunuyor. Birbirinden farklı kayak tesisine sahip olan Goslar, her yıl hatırı sayılır miktarda ziyaretçiyi ağırlıyor. Goslar büyük ve modern bir kış turizmi cenneti.
Weimar
Weimar, kültürün sanatın ve edebiyatın başkenti haline gelen ve 1999 yılında aldığı Avrupa’nın Kültür Şehri unvanı ile bunu tescilleyen bir kasaba. Goethe, Nietzsche, Schiller, Bach, Gropius gibi ünlü isimlere ev sahipliği yapan bu şehir, bu örneklerin dışında birçok yazar, sanatçı, şair ve mimarı barındırıyor. Hatırı sayılır bir geçmişe sahip olan bu kasaba, kültürel geçmişi ile bir araya gelerek mükemmel bir harmoni oluşturuyor. Bu harmoni merkezlerinden biri ise görülmeye değer ve her yıl dünyanın birçok yerinden ziyaretçi akınına uğrayan Goethe’nin evi.
Meissen
Fotoğraf tutkunları için mükemmel bir atmosfer, perspektif, renk tonu ve farklı açılara sahip bu kasaba ziyaretçileri büyülüyor ve objektifleri etkisi altında bırakıyor. Aynı zamanda değerli ve tüm dünyada bilinen porselenleri ile kendisinden söz ettiriyor bu kasaba. Meissen, yeşillerin arasında sakladığı gotik mimarileri, katedralleri ve en bilinen turist çekim noktası olan Albrechtsburg Şatosu ile ziyaretçilerin ruhuna dokunuyor.
Cochem
Reichsburg Kalesi ve ihtişamlı manzarası ile kendisine hayran bırakan bu kasaba, Mosel Nehri üzerinde konumlanıyor. Taş sokakları, şarap dükkânları, hediyelik eşya dükkânlarının bulunduğu noktalar, ahşah evleri ile geçmişi günümüzde yaşatıyor adeta. Bunun yanında Cochem en çok ağustos ve kasım aylarında düzenlenen şarap festivalleri ile bölgeye turist çekiyor.