Romanya’nın En Güzel Şehirleri

Avrupa’da farklı etnik kökenlere sahip, yaşam koşullarının en ucuz ve tarihi olarak en ilgi çeken yerlerden biri hiç kuşkusuz Romanya! En çok da şarap çeşitleriyle meşhur olan Romanya’da her yıl şarap turları ve tatma etkinlikleri düzenleniyor. Ortaçağ’dan kalan tarihi kaleler, karanlık ormanlar, hayranlık uyandıran barok kentleri ve yüksek dağları ile ziyaretçilerine muhteşem bir görsel şölen sunuyor. Kültürel ve etnik çeşitliliğin zirvesinde, kendine has şarapları ve Ortaçağ’a kadar uzanan tarihi mekânları ile sizleri ufkunuzu açacak bir turistik geziye davet ediyor! İşte sizler için seçtiğimiz Romanya’nın en güzel şehirleri:

Bükreş

Aynı zamanda Romanya’nın başkenti olan Bükreş, binaları ve saraylarıyla ülkenin tarihini ve halkını en derinden yansıtan bölgesi olarak turistik gezinizin ilk durağı olabilir. Macca Villacrosse Pasajı, ihtişam dolu kültürüyle sizi ülkenizdeymiş gibi hissettirecek. Gider gitmez yapacağınız ilk şey bir Türk kahvesi ve kıraathanelere benzeyen kafelerinde nargile içmek olabilir. İlgi çekici taşları ve takıları, farklı mimari yapılarıyla sizlere yepyeni bir deneyim kazandıracak. George Enescu Müzesi, Romanya’nın sanatsal olarak en değerli müzisyenlerini ve bestecilerini tanıyacağınız, sanatçılarına ait müzik bestelerini, eşyalarını, heykellerini ve enstrümanlarını görebileceğiniz en iyi müzelerden biri ve bu müzede her ay klasik müzik konserleri gerçekleşiyor. Biraz da görsel bir lezzete tanık olmak isterseniz Cişmigiu Bahçeleri,  görenleri mest ediyor. Bükreş’in kuzeyinde Kiseleff Caddesi’nde yürürken kendinizi sanki Paris’te hissedeceğiniz Zafer Takı, 27 metrelik yüksekliğiyle Bükreş’in ve Romanya’nın Osmanlı Devleti’nden bağımsızlığını ilan ediyor.

Yaş

Yaş, Akademik kültürün en yüksek olduğu bölgelerden biri ve uluslararası sektörleri kapsayan ve devleri ağırlayan bu bölge Amazon gibi büyük şirketlerin merkez bölgesi olarak kabul ediliyor. Buna rağmen çok küçük bir nüfusa sahip olması sizi biraz şaşırtabilir. Bölgede nüfusun büyük bir kısmı üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Bu şehir de aynı başkent gibi birçok uygarlığa tanık oluyor ve bunların en önemlisi de Osmanlı Devleti. Yunan lokantaları ile sıkça karşılaşabileceğiniz bu şehrin en görkemli yerlerinden biri Galata Manastırı ve söylentiye göre İstanbul’da yaşayan bir Roman prensi yaptırmış. Yaş’ın en gözde yerlerinden biri de saray, içerisinde devasa bir saat bulunuyor ve çanların ürkütücü sesi sizleri korkutabilir.

Kaloşvar

Bükreş’ten sonra en fazla nüfusa sahip olan Kaloşvar’ın otelleri biraz pahalı olsa da, aynı Yaş’taki gibi nüfusun büyük bir bölümünün öğrencilerden olması sebebiyle ucuz lokanta ve barlara sahip ve gece hayatı için oldukça uygun. Dolayısıyla buranın yemeklerinden ve meşhur şaraplarından tatmak isterseniz tercihiniz mutlaka buradan yana olsun. Şehirde birçok müze bulunuyor ve bu müzelerden en önemlisi St. Michael’s Church Kilisesi ve bu kilise ilginç mimarisiyle sizi ilk bakışta büyüleyecek. Eczacılık Müzesi de en ilginizi çekecek yerlerden biri çünkü bu müzede çok eski tıbbi malzemeler ve eczacılık malzemeleri ile karşılaşacaksınız.

Temeşvar

Temeşvar, ülkenin sınıra en yakın bölgelerinden biri ve Avusturya’nın verdiği etkiyle “Küçük Viyana” olarak da anılıyor. Bu bölgede de ekonomi daha ağırlıklı ve dünyaca popüler soğuk çay markaları ürünlerini burada üretiyor. Şehirde çok fazla restorasyon çalışması görebilirsiniz çünkü kültürel mirasların korunması adına Avrupa’dan fon desteği alıyor. Ayrıca Temeşvar, Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmiş ve hala Türk kültürünün izlerini görebilmeniz mümkün. Şehirde sanatın izlerini bırakan en önemli yerlerden biri de şüphesiz ki Zafer Meydanı. Burada birçok heykeller ile karşılaşacaksınız ve tiyatro ve opera evleriyle şehrin sanatsal kimliğine tanık olacaksınız.

Köstence

Köstence, Karadeniz kıyısına yakın olmasıyla birlikte dünyanın en büyük liman şehri olarak tanınıyor. Şehrin turistik olarak en şaşırtan yanı, harikulade bir manzaraya sahip olması ve plajlarıyla sizlere keyif dolu bir tatil imkânı sunması olacaktır. Ayrıca Büyük Mahmudiye Cami, sizlere Osmanlı’nın izlerini hatırlatacak. Ovidius Meydanı da Osmanlı yapıları ile Osmanlı İmparatorluğu’ndan izler taşıyor. Köstence’de sizi en heyecanlandıracak yerlerden biriyse Roma Mozaikleri. Burada ki tarihi Roma Hamamları ve Su Kemeri kalıntıları sizleri çok şaşırtacak. Ayrıca Avrupa’nın en uzun nehri olan Tuna Nehri’ne mutlaka uğramalısınız çünkü tekne turları ile harika bir manzarayı keşfedebilir ve mükemmel fotoğraflar yakalayabilirsiniz.