Yazın da yaklaşmasıyla beraber İstanbul’un bunaltıcı havasından ve şehrin gürültüsünden kaçmak için tercih edebileceğiniz en güzel yerlerden birine yer vereceğiz bu yazımızda. Garipçe, Sarıyer’e bağlı 8 küçük köyden biri. 3. köprü ile adını sık sık duymaya başladığımız; Rumelifeneri ve Rumeli Kavağı arasında konumlanan bu küçük köy, sessiz ve sakin yaşam tarzıyla İstanbul’a en yakın cennetlerden biri olarak da değerlendirilebilir. İsterseniz lafı fazla uzatmadan bu güzel köye bir de yakından bakalım.
Garipçe’ye Nasıl Gidilir?
Eğer şahsi arabanız var ise Sarıyer merkezden Şehit Mithat Yılmaz Caddesi’ni takip ederek ardından Rumeli Feneri yoluna sapmalısınız. Rumeli Feneri Köyü’ne gelmeden önce göreceğiniz Garipçe sapağına dönerek bu güzel köye kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Öte yandan toplu taşımayı kullanarak gitmeyi planlıyorsanız, 150 ve 40 numaralı İETT otobüsleri ile Sarıyer’den Garipçe’ye ulaşabilirsiniz. Ayrıca Sarıyer ve Rumeli Feneri arasında çalışan halk otobüsleri ile de kolaylıkla ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.
Garipçe’de Nereler Gezilir?
Aslına bakarsanız sessizliği ve doğal güzelliği ile ön plana çıkan bu küçük köyün gezilecek yerleri o kadar da fazla değil. Fakat 1 güne sığdırabileceğiniz bir gezi rotası ile unutulmaz bir deneyim yaşattığı da yadsınamaz bir gerçek. İşinizi kolaylaştırmak adına gidebileceğiniz bu yerleri sizler için listeledik;
Garipçe Kalesi: Boğazın kenarına konumlanmış Garipçe Kalesi, bu bölgede mutlaka görmeniz gereken yerlerin başını çekiyor. İyi bir şekilde korunmadığı için çokça tahribata maruz kalan bu kalenin öyle bir gizemi var ki, tüm olumsuzlukları görmezden geleceksiniz. Fakat Sultan 3. Mustafa tarafından 1757-1774 tarihlerinde yaptırılan bu kale, tarihe dokunmak isteyenlerin kaçırmaması gereken bir cazibe merkezi olarak karşımıza çıkıyor.
Hasan Paşa Kulesi: Garipçe Kalesi’nin yukarısında yer alan bu kule, hem Garipçe Kalesi’ni hem de boğazı enfes bir şekilde görebileceğiniz bir konuma sahip. Fakat Garipçe Kalesi ile aynı kaderi paylaşan bu kule de zaman ve doğa şartlarına karşı koyamayarak sadece harabe olarak günümüze ulaşabilmiş. Fakat mükemmel fotoğraflar çekebileceğiniz bu kuleyi görmenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.
Rumeli Feneri: Tarihi 1855’li yıllara dek uzanan bu fener, 30 metre yüksekliğiyle Kırım Savaşı’nda İngiliz ve Fransız gemilerinin kontrolünü sağlamak amacıyla inşa edilmiş. Denizden yaklaşık 60 metre yükseklikte yer alan bu Rumeli Feneri, aynı zamanda Türkeli Feneri olarak da biliniyor. Karşısındaki Anadolu Feneri ile oluşturdukları çizgi ise literatürde İstanbul Limanı’nın kuzey sınırı olarak adlandırılıyor. Ayrıca fenerin içerisinde yer alan Sarı Saltuk Dede türbesi de Osmanlılar zamanında Balkanlar ve çevresinde seyahat ederek İslam’ı yayan bir dervişe ait.
ICA Botanik Bahçe: Yazının başında Garipçe’yi cennete benzetmemizin sebeplerinden biri botanik bahçesi. İçerisinde bir şeyler yiyip içebileceğiniz bir kafeye de sahip olan bu bahçe, ağaçların ve çiçeklerin arasında huzuru bulabileceğiniz nadide yerlerden. Pozitif enerji depolamak isteyeneler için biçilmiş kaftan olan bu botanik bahçesini ziyaret etmenizi de öneriyoruz.
Garipçe Plajları: İstanbul Boğazı’nda denize girebileceğiniz ender yerlerden olan bu plajlar, bunaltıcı yaz sıcaklarından kaçıp serinlemek için ideal yerler arasında. Garipçe’nin yakınlarında yer alan ve en çok bilinen plaj ise Kilyos Halk Plajı. Yeme içmeden duşa kadar her türlü imkânı sağlayan bu plajlarda yazın keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz. Öte yandan uyarmak gerekirse bu dalgalı denize girerken dikkatli olmanızda fayda var. Cankurtaranların uyarılarını dikkate almanız sizlerin yararına olabilir.
Garipçe’de Ne Yenir?
Dillere destan kahvaltı sofralarıyla birçok insanı cezbeden Garipçe, deniz mahsulleri yemekleriyle de dikkatleri toplamayı başarıyor. Çok sayıda restoran ve kafeye ev sahipliği yapan bu köydeki en sevdiğimiz restoranlardan birkaçı:
Garipçe Aydın Balık: Garipçe Kalesi’nin yakınlarında yer alan bu restoran hem manzarasıyla hem de balıklarıyla takdiri hak ediyor. 20 ila 35 lira arasında uygun sayılabilecek fiyatlarıyla ziyaretçilerini bekleyen bu restoran ayrıca balık sevmeyenler için köfte seçeneğini de sunuyor.
Qarip Restaurant: Deniz kenarında Karadeniz’e karşı muhteşem bir manzara ile kahvaltının keyfini çıkarmak isteyenler için ideal bir seçim olan Qarip Restaurant, en çok tercih edilen kahvaltı salonları arasında yer alıyor.
