Engin bir maviliğe dalıp şehir hayatının stresinden uzaklaşmak, her sabah başka bir limanda uyanmak ve sınırsız eğlenmek... Hangi fani bu ayrıcalığı bir haftalığına da olsa yaşamak istemez ki? Gemi turları, bilindik otel tatili anlayışına heyecan verici bir alternatif sunuyor. Bu turlara olan ilginin her geçen yıl daha da arttığını söylemek mümkün. Peki ama ilk kez gemi turuna çıkanlar nelere dikkat etmeli, nasıl bir yol izlemeli?
Rotanızı seçin
Rota seçimi, gemi seyahati planlamasında birincil önceliğe sahip. Yunan adalarına yapılan bir haftalık vizesiz bir tur da; Florida’dan hareket eden Panama Kanalı Turu da “mavi yolculuk” adını alıyor, öyle düşünün! Nereye gideceğinize göre içerik ve süreçler tamamen değişecektir. Uzaklığa göre kimi turlar uçak yolculuğundan başlıyor, kimi içinse en geç dört saat önce geminin kalkacağı limanda olmak gerekiyor. Eğer gemi turu için özel bir rota tercihiniz yoksa, Akdeniz kıyıları gibi yakınlardan bir tercihle maceraya atılabilirsiniz.
Seyahat acentesi tercih edin
İlk turunuz için mutlaka bir acenteden hizmet almayı tercih edin. Gemi turu paketlerine vergiler, sigortalar, ülkeden ülkeye değişen uygulamalar gibi çok fazla detay olduğu için her şeyi kendi başınıza ayarlamakta zorlanabilirsiniz. İyi bir seyahat acentesi sayesinde birtakım öncelikler ve indirimler yakalayıp tatilinizi daha uygun fiyata getirmeniz de mümkün.
Seyahat sigortası yaptırın
Seyahat sigortası büyük gemi turlarında çoğunlukla zorunlu tutuluyor. Bu nedenle poliçe kapsamını ve ücretlerini araştırın. Uluslararası sularda seyahat sigortası kapsamı da daralabilir, alabileceğiniz sağlık hizmetlerini mutlaka öğrenin. Acente ile çalışmanız durumunda gerekli yönlendirmeler yapılacaktır; ancak doğrudan denizyolu firması ile ya da bankalar üzerinden de seyahat poliçesi ücretini yatırmak mümkün.
Tur paketi kapsamını öğrenin
Her şey dahil otel konseptine alışan, tatil ödemesini bir kere yaptıktan sonra cüzdanını bile yanına almayanlar için gemi turları küçük bir hayal kırıklığına dönüşebilir. Her şeyden önce gemilerde “bahşiş” diye bir kavram var! Gemide her şey dahil konsepti olsa da günlük yapılan oda temizliği gibi hizmetlerde bahşiş çoğunlukla zorunlu tutuluyor ve kişi başı hesaplanıyor. Bunun yanında masaj gibi ekstra hizmetler, özel içkiler, kumar gibi aktiviteler ve durduğunuz limanda yapılacak harcamalar elbette pakete dahil değil.
Detaylara takılın
Evet, detaylara takılıp kalmak bazen iyidir! Kabin seçimi, ücretsiz ulaşım gibi size sunulabilecek ayrıcalıkları sorgulayın. Mümkünse denizi gören ve geminin ortalarında yer alan bir kabin seçin, bu sayede deniz tutması yaşamazsınız. Çift olarak seyahat ediyorsanız ve çocuklarla aranız iyi değilse, yetişkin gemi seçeneklerini sorun. Geminin hangi limanlarda ne kadar süre kalacağına bakın. Kimi zaman turun yıldızı olan lokasyonda çok az zaman geçirilebiliyor.
Valiziniz üzerinde çalışın
Hava durumu ne derse desin, yanınıza ince bir hırka, ceket ya da şal alın. Geminin içi sürekli klimayla soğutulurken geceleri güvertede ayrı bir iklim hüküm sürer, üşüyebilirsiniz. Tatil boyunca şort ve terlikle takılmayı düşünmeyin, mutlaka gemideki özel gecelere de hazırlık yapın. Kaptan’ın Gecesi gibi özel konseptler tüm gemi turlarında en az bir kere yapılır.
Gemi içinde dikkatli harcayın
Gemi yolculuğu süresince oda anahtarı olan kartınızı aynı zamanda gemi içi alışveriş ve ekstra harcamalarınız için kullanabileceksiniz. Bu da, hesapla gemiden ayrılırken karşılaşacaksınız demek oluyor. Gemi harcamalarınızı kredi kartı çılgınlığına dönüştürmeyin, mümkünse not alın.
Sürprizlere hazır olun
Gemi turlarının en büyük artısı, plan program yapmak zorunda kalmadan her gün farklı bir aktiviteyi deneyimlemektir. Gece odanıza bırakılan gazeteden ertesi günün sürprizlerini öğrenebilirsiniz! Büyük gemilerde, bir hafta boyunca dışarı çıkmasanız sıkılmayacağınız kadar çok etkinlik mevcut. Tabii siz en üst katta yer alan havuz kenarında tüm gün güneşlenmeyi de tercih edebilirsiniz. Akşamları uyuyarak geçirdiğiniz süre içerisinde ise yeni bir aleme doğru yola koyulmuş olacaksınız.