İbiza’da Gezilecek Yerler
1999 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne katılan İbiza, turizm denildiğinde ilk sıralarda yer alan, özellikle gece hayatı ile kendinden söz ettiren adeta küçük bir cennet. İspanya’nın özerk Balear Takımadaları’ndan biri olan ve akıllardan çıkmayan ada, yerel halk tarafından ‘’Eivissa’’ diye isimlendirilirken, beyaz evlerin çokluğu nedeniyle ‘’Beyaz Ada’’ olarak da anılıyor. Yaz ayları boyunca ağırladığı kişi sayısı gün geçtikçe artan bu adaya yolunuz düşerse mutlaka görmeniz gereken yerleri sizler için derlediğimiz yazımızdan öğrenebilirsiniz.
İbiza Katedrali
1300’lü yıllarda yapımına başlanan katedral en son halini 18. yüzyılda alıyor. Tam anlamı ile tipik bir Katolik kilisesi olan bu yerde, birbirinden şahane heykellere rastlamak mümkün. İbiza Adası’nın eğlenceli ortamından başka neleri var diye merak edenlerin ilk adresi olan bu katedral, manzarası ile de ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Özellikle ortaçağ meraklılarının gezmekten zevk aldığı bu katedrali ayin yapılmayan saatlerde ziyarete gidebilirsiniz.
Broner Müze Evi
Bu müze aslında, 1934 yılında Nazi baskısından dolayı Almanya’dan İbiza ’ya kaçıp gelen Musevi asıllı Erwin Broner isimli mimarın evi. Ada halkına olan minnetini göstermek için buradaki pek çok ev inşa eden mimar, kendi evini de yine ada halkına bırakmıştır. O dönemde sevilen ve saygı gören mimarın tüm çalışmaları, çizimleri ve kişisel eşyalarının sergilendiği bu müze ev, aynı zamanda adanın en iyi manzaralı yerinde bulunuyor. Ziyaret saatlerine dikkat ederek hem bu müze evi gezebilir hem de manzaranın tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.
Çağdaş Sanat Müzesi
Dünyanın her yerinden çağdaş eserleri bünyesinde barındıran müze dışarıdan bakıldığında küçüklüğünden dolayı pek çok kişiyi hayal kırıklığına uğratsa da içerisinde bulunan eserler bu durumu telafi etmeye yetiyor. Aynı zamanda müzenin bir bölümüne ayrılan odada, eski dönemlerden kalma askeri araç-gereç ve silahların da sergileniyor. 1964 yılından bu yana tüm sanatseverleri kendine çekmeye yetecek kadar eseri bünyesinde barındıran Çağdaş Sanat Müzesi’ni ziyaret etmeden İbiza’dan ayrılmamanızı öneriyoruz.
Formentera Adası
İbiza Adası’na 6 km uzaklıkta bulunan bu şahane ada, çarşaf gibi denizi ve pamuk kadar yumuşak kumsalı ile ön plana çıkan eşsiz bir yer. Unutulmaz bir tatil yaşamak isteyenlerin günlerce plajından çıkamadığı Formentera Adası, İbiza’nın aksine daha düzayak bir yer. Kafa dinlemek ve masmavi sularda yüzmek isteyenlerin tercih ettiği bu gizli cennet, İbiza’nın sabahlara kadar süren gece hayatından sıkılanların bir numaralı adresi oluyor.
Hippy Market
Alışveriş tutkunlarının kesinlikle uğramadan İbiza’dan ayrılmaması gereken bu yer, aslında bizim halk pazarlarımıza benziyor. Farklı yerlerde kurulan pazarlardan en çok ilgi çekeni Las Dalias isimli pazar oluyor. Birbirinden farklı kıyafetlere, takılara, dekorasyon ürünlerine ve hatta pek çok sanatsal ürüne de rastlayabileceğiniz pazar, her cumartesi günü sabah 10.00’dan akşam 20.00’ye kadar pek çok kişiyi ağırlıyor. Temmuz ve ağustos aylarında pazarın kurulma saatleri değişiyor o nedenle eğer o aylarda İbiza’ya giderseniz pazartesi ve salı akşamı saat 19.00’dan sonra gitmelisiniz.
Cova de Can Marça
İbiza Adası’nın yer altı zenginliklerini görmek isteyenlerin bir numaralı adresi olacak Cova de Can Marça isimli mağara, adanın kuzeydoğusunda konumlanıyor. Buraya rehber ile beraber girip yaklaşık 40 dakika süren bir tura çıkıyorsunuz. O şahane deniz manzarasını arkanıza alarak giriş yaptığınız mağarada ilk dikkatinizi çekecek olan şey, zamanında kaçakçılık yapan kişilerin burayı daha önceleri saklanmak için kullanırken duvarlarda bıraktıkları yön bulma işaretleri olacak. 100.000 yaşında olduğu düşünülen bu doğal hazineyi gezerken, çoğu yerde çeşitli hayvanlara ait fosil ve kemik kalıntıları göreceksiniz. Aynı zamanda mağara içerisinde yaklaşık 9 metre yüksekten akan efsane bir şelale de bulunuyor. Bu şelale diğerlerinden biraz farklı çünkü müzik ve ışıklar ile renklendirilmiş. O nedenle karşınıza çıkacak manzarayı varın siz hayal edin.
