Kopenhag, dinamik ve canlı bir İskandinav metropolü olmasının yanı sıra aynı zamanda Avrupa’nın en güzel başkentlerinden de biridir. Şehrin çok sayıda sanat, tarih ve savaş müzelerinden birini ziyaret edin, şehir merkezinin büyüleyici sokaklarında dolaşın, şehrin Michelin yıldızlı restoranlarından birinde gurme mutfağının tadını çıkarın, en iyi alışveriş dükkanlarını gezin. Connie Nielsen’in de deyimiyle "Kopenhag bir kişi olsaydı eğer o kişi cömert, güzel, yaşlı, ama yetenekli olurdu." Siz de Kopenhag’ın yeteneklerini, güzelliğini ve tarihini keşfetmek istiyorsanız bu yazımızı sakın kaçırmayın!
1- Danimarka Ulusal Müzesi
Orijinal adıyla National Museum of Denmark, Danimarka tarihi ve kültürüne ilgi duyan herkes için mutlaka gezilmesi gereken yerlerden biri. Bazı etkileyici runik taşların da sergilendiği müzenin Danimarka tarih koleksiyonunda 2000'den fazla değerli obje göreceksiniz. Bunlar arasında Romanesk ve Gotik kilisenin kalıntıları, porselen, gümüş, antikalar ve sikke koleksiyonları bulunuyor. Grönland'dan getirtilen objeler de dahil olmak üzere kapsamlı bir etnografik koleksiyon ile de karşılaşabilirsiniz. Grönland’daki Eskimoların yaşantısıyla ilgili birçok bilgi sahibi olabileceğiniz müzede Asya, Afrika ve Okyanusya'nın yanı sıra Kızılderililerin kültürünü yansıtan şeyler de bulunmaktadır. Dönemin Fransız tarzından etkilenen bir Rokoko binası olan Prens Sarayı’nın (1744) kalıntıları kesinlikle görülmeye değer.
2- Nyhavn Limanı
Nyhavn başlangıçta dünyanın dört bir yanından gemilerin demirlediği inanılmaz işlek bir ticaret limanıydı. O zamanda bile kafe, bar ve restoranların çevrelediği capcanlı bir alandı. Bugünse eski evlerin neredeyse tamamı yenilendi, modern ve şık restoranlar açıldı, seyir noktaları yapıldı. Nyhavn Limanı’nda gün batımını mutlaka izlemenizi tavsiye ediyoruz. Akşam şık bir restoranda canlı caz müziği performanslarını seyredebilir ve bir yandan da Danimarka mutfağını keşfedebilirsiniz. Nyhavn Caddesi’ndeki 9 numaralı ev, 1681 yılından bugünlere kadar gelebilen bölgedeki en eski ev olma özelliğini taşıyor. Evin iç tasarımı ise o zamandan beri değiştirilmemiş. Nyhavn Limanı’na bakan evlerin çoğu da bir zamanlar Danimarka’nın önde gelen sanatçılarının evleriydi.
3- Little Mermaid (Küçük Denizkızı)
23 Ağustos 1913'ten bu yana Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ı ziyaret eden herkesi görür görmez kendine aşık eden The Little Mermaid, bir diğer adıyla Küçük Denizkızı, Danimarkalı bira üreticisi Carl Jacobsen'dan Kopenhag şehrine hediye edilen, ünü tüm dünyaya yayılmış bir heykel. Heykel, bronz ve granitten yapılmış. Bir kayanın üzerinde oturan genç kadının her şeyini ardında bırakıp yakışıklı prensi beklemesi tasvir edilmiş. Heykel ve hikayesi ise Hans Christian Andersen masalından esinlenilmiş.
4- Rundetårn
Kopenhag'da en çok fotoğrafı çekilen yapılardan biri olan Rundetårn’ın en üst katından Kopenhag’ı kuş bakışı seyretmek inanılmaz keyifli. 35 metre yükseklikte bulunan gözlem güvertesine çıkın ve harika şehir manzarası fotoğrafları çekin. Kule Kral IV. Christian tarafından astronomik gözlemevi olarak inşa edilmiş. Kule her gün halka açık ve ücretsizdir, ancak asansörünün olmadığını, basamakları tırmanmanız gerektiğini hatırlatalım.
5- Christiansborg Sarayı
Slotsholmen'in küçük adasında, Danimarka'nın hükümet koltuğu olan Christiansborg Sarayı yer alıyor. Christiansborg Sarayı’nın tarihi 800 yılı aşkın süre öncesine dayanıyor. Günümüzde saray, Parlamento, Başbakanlık Ofisi ve Yüksek Mahkeme'ye ev sahipliği yapmaktadır. Buna ek olarak, sarayın sadece birkaç bölümü halka açık. Ayrıca sarayın bir bölümü de Kraliyet Evi olarak hizmet veriyor.
6- Mavi Gezegen Danimarka Ulusal Akvaryumu
Herkes tarafından bilinen adıyla The Blue Planet (Mavi Gezegen), Kuzey Avrupa'nın en büyük ve en modern akvaryumudur ve dünyada benzersiz olan spiral bir tasarıma sahiptir. Blue Planet, 450 farklı tür, 20.000 balık ve diğer deniz canlılarına ev sahipliği yapıyor. Diğer türlerden bazıları, köpekbalıkları, denizaslanları, cüce timsahlar, moray yılan balığı ve barakuda türleri.
7- Strøget
Kopenhag'ın merkezinde bulunan Strøget, Avrupa'daki en uzun yaya caddesi ve Kopenhag'ın en büyük alışveriş bölgesidir. Trafiğe tamamen kapalı bu meşhur alışveriş caddesi Strøget, Rådhuspladsen merkezinden Kongens Nytorv'a kadar uzanıyor. Bir dizi birbirine bağlı caddeden oluşan alışveriş bölgesi, sayısız butik, kafe, restoran, bar, eğlence merkezi ve sokak sanatçıları ile günün 24 saati capcanlı. Strøget şehrinin ana alışveriş bölgesi ve en kalabalık olduğu gün genellikle cumartesi oluyor.
8- Rosenborg Sarayı
Frederiksstaden'in kuzeybatısında, Kral IV. Christian tarafından 1600'lü yılların başlarında inşa edilen ve Hollanda-Rönesans tarzını yansıtan görkemli Rosenborg Kalesi, Kopenhag’da gezilecek yerler listenizin başında olmalı. Kalenin içerisinde Kraliyet Koleksiyonları, Kraliyet Mücevherleri vb. ilgi çekici şeyler bulunuyor. Sergileri de gezdikten sonra King's Garden'da (Kongens Have) da vakit geçirmeyi unutmayın. Hemen yakınındaki Rosenborg Kalesi'ni de gezebilirsiniz.
9- Amalienborg Sarayı
Arnavut kaldırımlı bir sokakta yer alan ihtişamlı Amalienborg Sarayı, 18. yüzyıl mimarisini yansıtıyor. Muhafız değişimi, her gün öğle vaktinde gerçekleşir. Yeni nöbeti tutacak muhafızlar, 11.30’da şehir merkezinde bulunan Gothersgade'deki kışlalardan geçerek saraya ulaşıyor. Bu devasa kompleksin bir bölümünde 1863-1947 yılları arasında monarşinin üç nesli tarafından kullanılan kraliyet dairelerinin müzeye çevrilmiş halini görebilirsiniz. Odalardaki deri halılar, trompe-l'oeil tablolar, aile fotoğrafları ve antikalar oldukça ilgi çekici.
10- Tivoli Bahçeleri
Kopenhag'ın tam kalbinde konumlanan bu eğlence merkezi, hele ki yılbaşı döneminde tam bir renk cümbüşüne dönüşüyor. Hem yetişkinlerin hem de çocukların keyifli vakit geçirebilecekleri Tivoli Bahçeleri, şehir merkezinde şehrin keşmekeşliğinden kaçış imkanı sunuyor. Tivoli Bahçeleri, Kopenhag'daki en ünlü eğlence parklarından biri ve 1843'te halka açıldı.
