Antalya’da Gezilecek Yerler

Akdeniz bölgesinin sevimli şehri Antalya, 50 binli yıllara kadar uzanan tarihiyle ziyaretçilerine bir tatilden fazlasını vadediyor. Türkiye’deki en fazla antik kenti bünyesinde barındırmasıyla biliniyor. Plajlarıyla turistlerin birinci sırasında yer alıyor. Sahip olduğu Akdeniz iklimi sebebiyle de sizi hiçbir zaman üzmüyor. Tatilinizi denizle taçlandırmak dışında Antalya’da gezip göreceğiniz, tarihi keşfedebileceğiniz çok fazla yer var. Gelin, Antalya’nın birlikte altını üstüne getirelim.

Kaleiçi

 

Her sokağının denize çıktığı Kaleiçi’nde Antalya’nın tarihi evlerine rastlıyorsunuz. Her birinde geçmişten ayrı bir yaşam izine tanıklık ederken görkemli yapılarına hayran kalıyorsunuz. Dar sokaklarında gezerken minik bir kafede çayınızı yudumlayabiliyor ya da butik bir mağazadan hediyelik eşya seçebiliyorsunuz. Turistlerin en sık uğradığı adreslerden Kaleiçi’nde Yivli Minare’yi ziyaret etmeyi unutmamalısınız. Şehrin her yerinden görebileceğiniz bu cami, Selçuklu zamanından bu yana varlığını koruyabilen ender yapılardan. 

Olympos Antik Kenti

 

Yeşiliyle mavisiyle yalnızca huzuru simgeleyen, ünü ülkeyi aşmış bir antik kent düşünün. Görmeyeni merak ettiren, göreni aşık eden bir antik kent Olympos. Antalya’ya gidildiğinde görülmesi gereken bir yer değil, Antalya’ya yalnızca orayı görmek için gidilmesi gereken bir yer aynı zamanda. Tanrılar kenti olarak da anılan Olympos’un kelime anlamı ise ‘ulu dağ’. Ulu olmasının nedeni Antik Likya Medeniyeti’nin en değerli kenti olması.

Yanartaş

 

Bir doğa mucizesine tanıklık etmek isteyenleri Çıralı’ya alalım. Olympos’un sönmeyen ateşi Yanartaş, Çıralı’da kısa bir yürüyüşün ardından sizi büyülemeye hazırlanıyor. Taşların arasından çıkan ateşler asla sönmüyor ve insanlar burayı ziyaret etmekten hiç vazgeçmiyor. Yunan mitolojisine bile konu olan Yanartaş’ın, çok fazla efsanesi var ama aslolan şey hiç değişmiyor. Dağda yanan bu taşlar, denizden bile göründüğü için gemicilerin kılavuzu oluyor çoğunlukla.

Aspendos

 

Milattan Sonra 2. yüzyılda yaptırılan tiyatrosuyla nam salmış Aspendos, Serik’in Belkıs köyünde yer alıyor. Hatta, diğer bilinen adını da bu köyden alıyor. Aspendos, antik tiyatrolar içinde en iyi korunan olmasının yanı sıra aynı zamanda Roma mimarisinin son örneklerinden sayılıyor. Turistlerin yoğun ilgisini çeken tiyatronun yaklaşık 20 bin kişilik bir kapasitesi var.

Side Antik Kenti

 

Çok fazla antik kente ev sahipliği yapan Antalya’da, tarihi Hititlere kadar uzanan bir diğer antik kent ise Side. Milattan Önce 7. yüzyılda yerleşim merkezi olarak kullanılan Side Antik Kenti’nde, o dönemde özgürlüğü simgeleyen sikkeler bile basılmış. Yapılan tarihi kazılarda ortaya çıkan sanat eserlerinin sergilendiği Side Müzesi de burada yer alıyor.

Köprülü Kanyon

 

Ülkemizdeki en uzun kanyon olma unvanını taşıyan Köprülü Kanyon, aynı zamanda dünyaca ünlü rafting alanı Köprüçay’ın içinden geçiyor. Bu çayın üzerinden geçen köprü de kanyona ismini veriyor. İçerisindeki Köprülü Kanyon Milli Parkı ile doğa harikası milli parklar arasında en popüleri. Üstelik bu milli park içerisinde yalnızca rafting değil jeep safari de yapmanız mümkün. Doğanın tüm nimetlerine tanıklık etmek istiyorsanız Köprülü Kanyon’a mutlaka gitmelisiniz.

Beldibi Mağarası

 

Denizin hemen yanında bulunan Beldibi Mağarası, Kemer ilçesinde ziyaretçilerini bekliyor. Aşağı ve yukarı mağara olarak ikiye ayrılmasının yanında mağaranın içerisinde sığınıklar bulunuyor. Ama tarihi açıdan önemi, bu sığınaklardaki duvarlar. Dağ keçisi, geyik gibi hayvan çizimlerinin olduğu bu duvarlar, geçmişte orada bir yaşam olduğunun en büyük kanıtı. Bu kalıntılara bakarak, Beldibi Mağarası’nda yaşayan insanların avcı ve toplayıcı olduklarına şahit oluyorsunuz. 

Karain Mağarası

 

Antalya’ya 27 km uzaklıktaki Yağca Köyü’nde yer alan Karain Mağarası, Türkiye’deki en doğal mağaralardan biri. 50 bin yıl öncesindeki hayattan izler taşıyan bu mağara, aynı zamanda içinde insan yaşamış en büyük mağara özelliğine sahip. Aynı zamanda buradan ortaya çıkarılan sanat eserleri, Anadolu sanatının ilk örnekleri sayılıyor. Sahip olduğu bu kültür sebebiyle Karain Mağarası, UNESCO Dünya Kültür Mirası’na da önerilmiş.

Patara Antik Kenti

 

İlk meclis binasını içerisinde barındırmasıyla ünü Antalya’yı aşmış Patara Antik Kenti, Kaş’ta yer alıyor. Bu kentin Hristiyanlar için önemi büyük. St. Nicholas, yani nam-ı diğer Noel Baba’nın Pataralı olduğu söyleniyor. Bu sebeple de dünyanın dört bir yanından bu antik kenti ziyaret etmeye geliyorlar.