Milattan önce 6300 yıllarına kadar giden insanlık geçmişi ile turistik bir yer halini alan Mersin, gezilecek yerleri bakımından çok zengindir. Özellikle şehrin yerlileri tarafından bulunan muazzam lezzet Tantuni‘de vazgeçilmezidir. Şehrin 17. Yüzyıl sularında başlayan arkeolojik çalışmaları sonucunda Bakır çağı zamanında aktif olarak insanlık tarihi başladığı ön görülmüştür. Bu sebeptendir ki Mersin gezilecek yerlere layık listedeki çoğu mimari yapı kendine tamamen has bir renk cümbüşü içeriyor.
Mersin’deki Turistik ve Tarihi Yerler
Az önce’de dediğimiz gibi, Mersin’in mutlaka gezilmesi gereken tarihi yerleri milattan önceki 6300 tarihine dayanıyor. Dolayısıyla buraya gelen her turist yada yerli, antik kentlerine uğramadan şehirden ayrılmıyor.
1. Anemurium Antik Kenti
Bilinen ilk tarihiyle milattan önce 560 yılında Komagene Krallığı tarafından kurulmuştur. 6 Asır süren altın devri 1. Yüzyılın sonlarına doğru Pers krallığının işgali sonucunda bitmiştir. Antik kent yoğun bir kullanım içerisinde olsa’da tarihin belli periyotlarında tamamen terk edilip kendi haline bırakılmış. Bu yüzden tarihi yapıları ve arkeolojik kazılar sırasında zarar görmemiş bir çok gömü bulunmuştur. Hatta ülkemizin define avcıları hala bu bölgede aktif bir şekilde gömü arama faaliyetindeler. Mersin’in Anamur ilçesinde bulunuyor. Minibüsleri kullanarak 2 saatte ulaşılabilir.
2. Uzuncaburç Antik Kenti
Milattan sonra 72 yılına kadar Seleukos İmparatorluğu tarafından yönetildi. Antik zamanda “Diokaesareia” adında karışık bir isme sahipti, ta ki Roma imparatorluğunun işgaline uğrayana kadar. İnsanların ibadet etmesi için tapınak biçiminde inşa edilen sütunlar çok görkemli bir din merkezi olmuştur. Roma’nın yönetimindeyken burası bağımsızlığını ilan etmiş bir kent haline gelmiş olup, kendine has Diokaesareia parası basmasına izin verilmiştir. Türkler buraya gelmeden önce Mersin’in Uzuncaburç ilçesi tamamen insanlardan arınmıştı. Tekrardan yaşam alanı olarak seçilen yerde uzun sütunların bulunmasından dolayı “Uzuncaburç” adını vermişler. Mersin gezilecek yerler arasında en önemli tarihi eserdir.
3. Alahan Manastırı
Orta çağ döneminin ünlü gezgini Evliya Çelebi tarafından kitabında konu olan Alahan Manastırı, Mersin’in Mut ilçesinde bağlıdır. Şehrin merkezinden epeyce uzak kalsa’da üşenmeden gidip görülmesi gereken tarihi eserlerden bir tanesidir. 150 kilometre uzaklıktaki Alahan Manastırı, Mersin ilinin orta çağ’dan önceki Yahudi ve Hristiyan ustaları tarafınca yapılmıştır. Günümüzde sütunları ve birkaç katları, odaları ayakta dursa’da 3 yüzyıl öncesine kadar sapasağlam ayaktaymış.
4. Cambazlı Kilisesi
Taşları bronz ve bakır madenlerinden yapıldığını andıran bir renge sahiptir. Bizans döneminde kurulan Kilisenin beldedeki önemli anıtlardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Sütunlar ve kubbeleri günümüzde ayakta dursa’da Kilisenin iç kısmı ve önemli bölgeleri yıkılmıştır.
5. Kız Kalesi
İstanbul’daki Kız Kulesi gibi denizin ortasına konumlanmış bir kaledir. Etrafında yarısı turkuaz yarısı mavi olan denizi oldukça güzel gözüküyor. Kalenin yukarıdan görünüşü sanki denizin ortasında mahsur kalmış bir medeniyeti simgeler niteliktedir. Deniz ticareti için kurulan kentte Bizans döneminde denizciler yoğunluktaydı. MS 120 yıllarında ticaret limanı olarak üstün bir görevi olsa’da günümüzde cennet gibi bir tatil yeridir. Sahil kenarında her yaz binlerce turist ve tatile gelenler oluyor. Sahilden Kız Kalesine yüzme yarışı etkinliklerine katılarak gününüzü şenlendirebilirsiniz.
Mersin Gezilecek Yerleri
Tarihi yapıları kadar’da hem hastalıklara iyi gelen hemde muhteşem güzelliklere şahit olacağınız doğası ile’de Mersin bir numaradır. İnanılmaz bir tarihi ve doğal şehir olan Mersin, Cennet-Cehennem mağaraları, akciğer hastalığı olanlara son derece iyi gelen Astım Mağaraları ile dünyanın her yerinden binlerce turisti şehrine çekiyor.
1. Cennet Cehennem Mağarası
Mersin’in Silifke ilçesinde bulunan Cennet Obruğu ve Cehennem Obruğu, yaşanan doğal afetler sonucunda göçüklerden oluşan mağaralardır. Cehennem Obruğu denilen kısımda turuncu ve ıssız hatta dehşet verici görüntüsü olduğu için bu ismi vermişler. Cennet Obruğu ise göçüğün diğer tarafına geçtiğinizde göz doyurucu yeşilliği, gerçekten’de “Cennet” niteliğinde görünüşü sebebiyle bu adı almış. Cennet Obruğu 400 metre derinliğinde, içinde 50 metrelik akarsuyu vardır.
Mağaranın İçinde Birde Kilise Var !
Cennet Obruğu’na yapılmış Meryem Ana’ya hediye olarak tahsis edilen birde kilise var. Herkes ziyaret ettiğinde bu tarihi eserin önünde mutlaka bir fotoğraf çekiliyor. Kilisenin sütunlarında 4 adet kitabe bulunmaktadır. Toplamda 452 basamaklı mağaranın tam 300. basamağında bu kiliseyi görebilirsiniz. Muhafazakar Hristiyan Paulus kilisenin kabir kısmında yatmaktadır.
2. Aynalıgöl Mağarası
Henüz daha 20 yıl önce bir tesadüf eseri keşfedilen mağara, Mersin’in gezilecek yerlerinde ikinci sıraya yerleşti. Aynalıgöl mağarasının içine girdiğinizde çok güzel renklerle karşılaşacaksınız. Işığın kırıldığı bu noktalarda sarkıtlara’da yeşil ve turuncu renkte parlaklık veren ışık, muazzam bir görsel şölen yaratıyor.
3. Sunturas Şelalesi
Tarsus’un meşhur Hristiyan havarilerinden biri olan St.Tarasis’e ithafen adı verilmiştir. Araçla gitmek için fazla engebeli olan yol, şehrin tecrübeli şoförleri eşliğinde gidilmesini mecbur kılıyor. Merkezden 1 saatlik uzaklıktadır. Çok yakın olduğu için buraya gelebilir, sevdiklerinizle çardaklarda oturup yeşil bitki örtüsünün içinde huzur bulabilirsiniz.
4. Yerköprü Şelalesi
Mut ilçesine 20 dakikalık mesafededir. İlçeden kalkan minibüslerle ulaşım kolaylıkla sağlanabilir. 324 Metrelik uzunluktan akan şelalenin tazyikli değilde inceden inceden akması hoş bir görüntü sağlıyor. Şelalenin 15 kilometrelik çevresinde çok tüketilen meyvelerden İncir ve Nar ağaçları yetişiyor.
5. Mersin Marina
Doğu Akdeniz’in en büyük limanıdır. 8 sene önce 2010 yılında yapımı başlanmış ve 2011 yılında halka açılmıştır. Mersin Marina’da bir çok su sporları ve ileri düzeyde balıkçılık gibi aktiviteler yapılmaktadır. 500 tekne kapasiteli Marina devasa büyüklüğü ile Akdeniz’de özgür bir ortam sağlıyor. Denize sıfır kurulmuş restoranlarında Akdeniz’in o güzel sularından çıkan balıkları taze taze tadabilirsiniz. Ayrıca burası bir yaşam merkezi haline geldiğinden dolayı çevresindeki oteller eşliğinde Mersin’i son derece konforlu bir şekilde gezmeniz mümkün.